Kapora Nedir?

Bir ürün veya hizmet satın alınırken bedel olan miktarın anında ödenmesi mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda, alıcı olan taraf, satıcıya ürününü veya hizmetini satın alacağına dair söz verir ve bunu garanti etmek için de belirli bir miktar ödeme yaparak bu ürün veya hizmeti satın almak üzere kendisi için ayırtır. Alıcı tarafından satışta olan mal veya hizmetin satın alınacağına dair belirli bir sözleşmeye uygun olarak ileride satın almak üzere ayırtmak için yapılan ödemeye kapora denir.
Diğer adıyla bağlama parası olarak bilinen kapora ödemesi yapıldığı zaman, aynı zamanda satış işleminin zamanı ve ödenecek bedel de belirlenmiş olur. Kapora ödenirken, satın alma işlemi sırasında zaman veya miktar konusunda herhangi bir anlaşmazlık doğmaması için yazılı bir sözleşme yapmakta ve kaporanın miktarını da burada belirtmekte fayda var. Eğer belirlenen zamanda ürün satın alınmazsa veya kararlaştırılan ve üzerinde anlaşılan miktardan cayılırsa kaporanın hükmü de ortadan kalkmış olur ve ayırtma işlemi de geçersiz sayılır. Böylece, kapora ile satışı durdurulmuş olan mal veya hizmet yeniden satışa çıkmış olur.
Kapora her ne kadar her türlü ürün veya hizmetin satışında uygulanan bir yöntem olsa da, halk arasında adı genellikle taşınmaz yani emlak satışlarında veya kiralama işlemlerinde anılır. Bir gayrimenkulü satın almak veya kiralamak isteyen kişi, bu işlemi garanti etmek için satıcıya veya kiraya verene kapora verir.
Gayrimenkul alım satımlarında, bahsi geçen taşınmazı satan kişi ile satın alan kişi arasında fiyatta anlaşıldıktan sonra iki tarafın da rıza gösterdiği bir satış günü belirlenir. Alıcı taraf, taşınmazın satıştan kaldırılması ve kendisi için ayırtılması için kapora öder ve satış işleminin gerçekleşeceği günde ve belirlenen miktarla taşınmazı satın almak üzere hazırlanır. Yine aynı şekilde, gayrimenkul kiralama işlemlerinde de, bir iş yeri veya konutu kiralamak isteyen biri, burayı uygun hale gelene kadar kendisi için ayırtır ve buna bedel olarak da kapora öder.
Gayrimenkul satış ve kiralama işlemlerinde olduğu gibi kapora ile ilgili detaylar da Türk Borçlar Kanununda belirtilmiştir. Buna göre 177 maddede yer aldığı şekliyle kapora, her iki taraf arasında bir sözleşmenin kurulduğuna bir kanıttır. Bu açıdan, kapora işlemlerinde yazılı bir sözleşme yapılması, kaporanın bağlayıcılığı ve hukukilik kazanması açısından önemlidir. Aksi halde, satış veya kiralama işlemi gerçekleşemeyen durumlarda kaporanın hukuk karşısında bir değeri olmaz ve kaporayı veren kişi hak iddia edemez, mağdur duruma düşer.
Eğer belirlenen zamanda satın alma veya kiralama işlemi gerçekleşmezse kapora geçersiz sayılır ve hukuken kaporanın satıcıda veya kiralayanda kalması uygun görülmüştür. Ancak doğacak tatsızlıkların önüne geçilmesi adına, genellikle bu satış veya kiralama işlemlerine aracılık yapan emlak danışmanları kaporanın alıcı adayına geri ödenmesini sağlarlar. Yazılı kapora sözleşmesinde taraflar arasındaki anlaşma maddeleri açıkça belirtilmişse, satın alma veya kiralama işlemi herhangi bir sebepten gerçekleşemiyorsa, kapora sözleşmesinde “cayma bedeli” ile ilgili bir madde bulunmuyorsa, bu defa kaporayı ödeyen taraf ödediği miktarı talep edebilir ve bu hakka sahiptir.
Taraflar arasında kabul gören ve yaygın uygulamada olan başka bir adet veya anlaşma yoksa kapora olarak verilen miktar, taşınmazın bedeli olan asıl alacaktan düşülür. Ayrıca, satıcı veya kiraya veren ile alıcı veya kiralayan arasında sözleşme yapılmadığı halde herhangi bir bağlanma parası verilmişse, bu miktar da kapora sayılır ve asıl alacaktan düşülür. Kapora denen ödeme, ileride bir satış veya kiralama işlemi yapılacağının teminatı olduğundan, yani asıl ödemeye bağlı bir hak olduğundan bahsi geçen bu işlem gerçekleşmediği zaman geçerliliği kalmaz. Bu durumda kaporanın iadesi de kanunen mantıklı bir zemine oturtulmuş olur ve mal sahibinin sebepsiz zenginleşmesine mahal verilmemesi, Türk Borçlar Kanununda belirtilmiştir.
Kaporayı veren yüzünden gerçekleşemeyen sözleşmelerde, mal sahibi kendisinin uğrayacağı zarar kadar kaporayı iade etmeme hakkına sahiptir. Sözleşmenin hiç ya da gerektiği gerçekleşememesinde kaporayı alan taraf kusurlu ise, kaporayı geri vermekle yükümlüdür ve veren kişinin uğradığı zararı da karşılamak zorundadır.
Kapora bazen cayma bedeli denen parayla karıştırılır. Ancak kapora satın almak ya da kiralamak isteyen tarafından verilir, cayma bedeli ise her iki taraftan sözleşmeden vazgeçen kimse o kişi tarafından ödenen paradır. Kaporanın iade edilebilmesi söz konusuyken cayma bedelinde böyle bir durum söz konusu olmaz.